turklehceleri.org

sore

English—Turkish Dictionary (FreeDict, 2017)

sore /sˈɪŋɡəlhˌandɪd/

1. dokununca acıyan
2. çok hassas
3. kederli, müteessir, mustarip
4. (k. dili) kızgın, sinirli
5. şiddetli, aşırı, âcil
6. sinirlendirici, çıldırtıcı
7. yara
8. acıyan yer
9. acı veren şey
10. (eski) şiddetle, fena sürette. sore spot, sore subject nazik konu. sore throat boğaz ağrısı. You're a (sig.)ht for sore eyes! Gözümüzü gönlümüzü açtınız. sore'ly fena surette
11. çok, pek çok, şiddetle. soreness acılık.

English—Turkish Dictionary (Anonymous)

sore

acıyan
ağrıyan
hassas
duyarlı
kırgın
küskün
gücenmiş
yara


Last searches: