sora
Karachay-Balkar—Turkish Dictionary (Nevruz, 1991)
sora
1.Sonra, takiben, müteakiben. Andan ~: ondan sonra, tambıladan ~: yarından sonra, mından ~: bundan sonra, endiden ~: şimdiden sonra, nença künden ~: kaç günden sonra, aşağandan ~: yemeği takiben; ; 2.Başka, gayri. Senden ~ cılağan barmıdı: senden gayri ağlayan var mı, cuklağandan ~ cuk bilmeydi: uyumaktan başka bir şey bilmiyor; 3. Yine, tekrar. Bir kesek tıñılap turdu da ~ sözge başladı: bir süre sessiz durdu ve tekrar söze başladı, sağat çaklı soluduk ~ colğa tebredik: bir saat kadar dinlendik ve yine yola koyulduk; 4. Öyleyse. ~ sen ketmeyse: öyleyse sen gitmiyorsun, ol kelgendi ~: o gelmiş öyleyse, ~ men kalay eteyim: öyleyse ben ne yapayım, igidi ~: iyi öyleyse; 5. Peki. ~ ol señe ne kerekdi: peki o senin neyine gerek, ~ munu sen kalay bildiñ: peki bunu sen nasıl bildin, ~ sen ol haparnı eşitmegenmi ediñ: peki sen o hikâyeyi duymamış mıydın, ~ va: ya sonra, peki sonra, sen ketese, ~ va neterbiz: sen gidiyorsun, ya sonra, biz ne yaparız.