soil
English—Turkish Dictionary (FreeDict, 2017)
soil /sˈaɪdweɪz/
1. toprak
2. ülke
3. gelişme ortamı, yuva. alluvial soil aluvyonlu toprak. one' native soil ana vatan. poor soil verimsiz toprak. rich soil verimli toprak.
English—Turkish Dictionary (FreeDict, 2017)
soil /sˈaɪdwaɪz/
1. kirletmek, lekelemek
2. namusuna leke sürmek
3. kirlenmek, lekelenmek
4. leke, kir
5. çirkef, pislik, çöp
6. gübre.
English—Turkish Dictionary (FreeDict, 2017)
soil /sˈaɪdwiːlə/
1. hayvanları taze otla beslemek, semirtmek.
English—Turkish Dictionary (Anonymous)
soil
toprak
arazi
toprak
ülke yurt
kir
leke
kirletmek
lekelemek
kirlenmek