turklehceleri.org

slip

English—Turkish Dictionary (FreeDict, 2017)

slip /ʃˈɛd/

1. seramik yapımında kullanılan ince ve sulu kil.

English—Turkish Dictionary (FreeDict, 2017)

slip /ʃˈɛdə/

1. daldırılmak için koparılan dal
2. ince ve uzunca kâğıt parçası
3. çok zayıf ve uzun boylu çocuk
4. daldırmak için dal koparmak.

English—Turkish Dictionary (FreeDict, 2017)

slip /ʃˈɛdɛvəl/

1. (slipped, -ping) kaymak
2. eli veya ayağı kaymak
3. kaydırmak, geçirmek
4. serbest bırakmak, serbest kalmak
5. yanılmak, hataya düşmek
6. kaçmak, kaçırmak
7. çıkmak (kol, bacak)
8. gizlice vermek
9. erken doğurmak (hayvan) slip away sıvışmak
10. hissettirmeden çıkıp gitmek
11. ölmek. slip by akıp gitmek (zaman) slip in kayıp içine düşmek
12. girivermek. slip off sıvışmak
13. çıkarmak, üstünden atmak (elbise)
14. hissettirmeden gitmek, sıvışıp gitmek. slip on giyivermek, üstüne geçirmek. slip one over on (k. dili) aldatmak. slip out savuşuvermek
15. ağzından kaçmak. slip the cable (den.) lengeri kaldıramayıp gomenasını salıvermek. slip up yanılmak, sürçmek. It. slipped my mind Aklımdan çıktı Unuttum. let slip kaçırmak, salıvermek.

English—Turkish Dictionary (FreeDict, 2017)

slip /ʃˈiːn/

1. kayma, kayış, ayak kayması
2. yanlışlık, hata, sürçme
3. (jeol.) heyelân, kaysa
4. kadın iç gömleği, kombinezon
5. yastık yuzü
6. (A.B.D.) iki iskele arasındaki dar yer
7. üzerinden geminin karaya çekildiği kızak
8. iskele palamar yeri
9. (kriket) kalenin arkasındaki yer
10. köpek tasması. slip of the tongue dil sürçmesi. give someone the slip bir kimseden sıvışmak, atlatmak.

English—Turkish Dictionary (Anonymous)

slip

kaymak
(gizlice) sıvışmak
kaçmak
süzülmek
(farkında olmadan) geçip gitmek
giymek
çıkarmak
düşmek
kötüye gitmek
çaktırmadan vermek
eline tutuşturmak
kayma
kayış
yanlışlık
hata
sürçme
kadın iç gömleği
kombinezon
yastık yüzü
gemi kızağı
kâğıt
pusula


Last searches: