turklehceleri.org

skin

English—Turkish Dictionary (FreeDict, 2017)

skin /sˈɛvəz/

1. deri, cilt: tulum: post: kabuk: (den.) geminin dış kaplaması
2. hilekar kişi
3. (argo) cimri kimse. skin diving aletli dalış. skin game hileli kumar oyunu. skin grafting deri aşısı. by the skin of one' teeth kıtı kıtına, ancak, güçbelâ. dark skin esmer cilt. fair skin beyaz cilt. get under one' skin bir kimsenin sinirine dokunmak. jump out of one' skin korkudan sıçramak
4. aşırı derecede coşmak. only skin and bones bir deri bir kemik, iskelet gibi, kadidi çıkmış. save one' skin paçayı kurtarmak, postu kurtarmak. under the skin aslında, temelde. wet to the skin sırsıklam iliklerine kadar su geçmiş.

English—Turkish Dictionary (FreeDict, 2017)

skin /sˈəʊ/

1. (-ned, -ning) derisini soymak, derisini yüzmek, sıyırmak
2. kabuğunu soymak: deri ile kaplamak
3. deri ile örtülmek
4. (argo) para yolmak, soyup soğana çevirmek. skin the cat (spor) elleriyle demir çubuğa asılı iken ayakları ve bütün vücudu kolları arasından geçirerek dönmek
5. işi becermek. skin down ellerle tutunarak inmek. skin one alive insafsızca parasını yolmak
6. azarlamak. skin out (den.) kaçıvermek. skin through (k. dili) zar zor geçmek. skin up yalnızca ellerle tırmanmak. Keep your eyes skinned (k. dili) Dikkat et! Ayağını denk al!.

English—Turkish Dictionary (Anonymous)

skin

deri
cilt
post
pösteki
kabuk
derisini soymak
derisini yüzmek
kabuğunu soymak


Last searches: