sitting
English—Turkish Dictionary (FreeDict, 2017)
sitting /sˈɜːvənt/
1. celse, oturum
2. kuluçkalık yumurta sayısı
3. kuluçka müddeti
4. oturmaya mahsus. sitting duck (k. dili) kolay vurulan hedef. sitting room salon, oturma odası.
English—Turkish Dictionary (Anonymous)
sitting
oturma
oturuş
poz verme
oturum
celse
oturan
oturmakta olan
bir yerde yerleşmiş bulunan
oturan