ship
English—Turkish Dictionary (FreeDict, 2017)
ship /sˈiːzənɪŋ/
1. (ped, ping) gemi, vapur
2. (den.) üç direkli ve her direkte seren ile yan yelkenleri olan gemi
3. uçak
4. gemiye yüklemek
5. göndermek, nakletmek
6. gemi hizmetine almak
7. kürek veya dümeni yerine takmak
8. gemi hizmetine yazılmak
9. gemiye binmek. ship a sea dalga yemek (gemi) ship broker gemi simsarı
10. deniz (sig.)ortası acentesi. ship chandler gemi levazımı satan kimse. ship' papers gemi vesikaları. on board ship gemide. take ship gemiye binmek.
English—Turkish Dictionary (FreeDict, 2017)
ship /sˈiːt/
1. (sonek) lik: friendship.
English—Turkish Dictionary (Anonymous)
ship
gemi
vapur
büyük uçak ya da uzay gemisi
uzay aracı
gemiyle taşımak/göndermek
gemiye yüklemek
gemiye tayfa olarak almak/girmek
(kimise bir yere) yollamak
göndermek
(mal) yollamak
göndermek
nakletmek
Uzbek—English Dictionary (Dirks, 2005)
ship
1: ceiling. ~ yog'ochi ceiling beam. ~dek high as the ceiling. ~ga bitto droop or close from weariness (eyes).ship 2 ono.pitter-patter. ~ Etib quickly, hastily. qulog'i ~ bitdi to go deaf, to hear nothing.
3 zool.: (Russian) a type of sturgeon (s. filmoy).
Uyghur—Turkish Dictionary (Kurban, 2016)
ship
ağ. bk. yip.