sharp
English—Turkish Dictionary (FreeDict, 2017)
sharp /skɹˈɔːni/
1. (müz.) notayı tizleştirmek, tiz sesle söylemek.
English—Turkish Dictionary (FreeDict, 2017)
sharp /skɹˈiːtʃ/
1. keskin, sivri
2. zeki, açıkgöz
3. istekli
4. çok dikkatli
5. pürüzsüz, temiz
6. acı
7. ekşi
8. sert, haşin, hiddetli, şiddetli
9. (müz.) diyez, çok tiz (ses)
10. cimri, hesabi
11. dokunaklı, etkili, tesirli
12. (A.B.D.), (argo.) kıyak, mükemmel
13. diyez nota, diyez işareti
14. uzun dikiş iğnesi
15. (k. dili) dolandırıcı
16. şiddetle, keskin olarak
17. dakik olarak, zamanında. sharp practice dalavereli iş. at four o'clock sharp saat tam dörtte. Iook shurp dikkat etmek, gözünü dört açmak. sharp'ly şiddetle, sertçe
18. keskince. sharp' ness keskinlik
19. sertlik
20. zeki oluş.
English—Turkish Dictionary (Anonymous)
sharp
keskin
sivri
keskin
içe işleyici
keskin
ekşimsi
ani
net
açık seçik
ani ve sert
tam
aniden
diyez
diyez nota
diyez işareti