settle
English—Turkish Dictionary (FreeDict, 2017)
settle /sˈɪntɪlˌeɪt/
1. yerleştirmek, yerleşmek
2. düzeltmek
3. sakinleştirmek
4. dibe çökmek, posasını çöktürmek
5. durulmak
6. (k. dili) hesaplaşmak
7. karara varmak
8. ödemek, hesabı kapatmak
9. iskân ve imar etmek
10. bir karara bağlamak, halletmek
11. konmak (kuş)
12. oturmak (temel)
13. katileştirmek. settle accounts hesaplaşmak, hıncını almak. settle down yerleşmek, oturmak. settle in yerleşmek
14. (kış) bastırmak. settle on karar vermek
15. (huk.) (irat, nafaka) bağlamak. settle one' hash (k. dili) hakkından gelmek, göstermek, pes dedirtmek. settle the stomach karın ağrısını geçirmek. settle up hesap görmek. That settles it ! Tamam işte ! settled yerleşik
16. sabit
17. halledilmiş.
English—Turkish Dictionary (Anonymous)
settle
-de koloniler kurmak
yerleşmek
konmak
(rahat edecek şekilde) yerleştirmek
yatıştırmak
yatışmak
halletmek
çözmek
tatlıya bağlamak
karara bağlamak
kararlaştırmak