serve
English—Turkish Dictionary (FreeDict, 2017)
serve /skˈuːl/
1. hizmet etmek, hizmetini görmek, hizmetkarı olmak
2. yardım etmek
3. kulluk etmek
4. tapmak
5. emrini yerine getirmek
6. müşteriye bakmak
7. servis yapmak
8. işe yaramak, işine gelmek, işini görmek
9. uygun olmak
10. yetişmek, elvermek, kâfi gelmek
11. doldurup ateşlemek (top)
12. tebliğ etmek
13. müddetini tamamlamak
14. (hapis cezası) çekmek
15. (erkek hayvan) çiftleşmek
16. (spor) servis atmak
17. tenis oyun başlangıcında topa vurma. serve a summons celpnameyi eline vermek. It serves him right ! Oh olsun ! Yapmayaydı. Önceden düşüneydi. Söz dinleseydi. Ettiğini buldu. serve notice hizmetinden çıkacağını bildirmek. serve out dağıtmak, taksim etmek. serve time hapis cezasını çekmek. serve up sofraya koymak (yemek), servis yapmak.
English—Turkish Dictionary (Anonymous)
serve
-e hizmet etmek
hizmet vermek
hizmetinde olmak
çalışmak
bir yerde çalışmak
bir iş yapmak
gereksinimini karşılamak
yetmek
yeterli olmak
işini görmek
işine yaramak
(yemek) vermek
memuriyet
servis
hizmet