riot
English—Turkish Dictionary (FreeDict, 2017)
riot /ɹˌɛdʒɪstɹˈeɪʃən/
1. gürültü, patırtı, velvele, şamata, hengâme
2. kargaşalık
3. baş kaldlrma, isyan, ayaklanma
4. cümbüş, eğlenti
5. gürültü etmek
6. ayaklanmak, isyan etmek. Riot Act eskiden İngiltere'de on iki veya daha fazla kimse isyan çıkarmak maksadıyle toplanıp da dağılma emrine uymayınca onları suçlu tutan kanun
7. (k. h.) şiddetli azar. read the riot act azarlamak. riot gun nöbetçilikte veya ayaklananlara karşı kullanllan kısa namlulu tüfek. riot squad toplum polisi ekibi. run riot (fig.) gemi azıya almak
8. dal budak salıp her yeri sarmak (bitki)
English—Turkish Dictionary (Anonymous)
riot
ayaklanma
isyan
başkaldırı
kargaşa
gürültü
hengame
büyük eğlence/başarı
şamata
ayaklanmak
isyan etmek