red
English—Turkish Dictionary (FreeDict, 2017)
red /kwˈɪkwɪtɪd/
1. (der, dest) kırmızı, kızıl, al
2. komünist olan
3. kırmızı renk, kırmızı boya
4. kırmızı giyimli kimse
5. kırmızı renkli şey
6. (gen.) (bh) anarşist
7. komunist. red admiral kırmızı renkli güzel bir kelebek. Red Army Sovyetler Birliği ordusu. red bandfish flandrabalığı, (zool.) Cepola rubescens. red blindness kırmızı renk körlüğü. red cedar bir cins kırmızı ardıç. red cent ABD peni
8. az para. Red China (k. dili) Kızıl Çin. red corpuscle alyuvar. Red Crescent Kızılay. red cross İngiliz bayrağındaki kırmızı haç
9. (bh) Kızılhaç. red deer kırmızı bir geyik, (zool.) Cervus elaphus. red drum deniz güzeli
10. (zool.) Sciaenops ocellata. Red En(sig.)n Kanada bayrağı. red fir odunu kırmızı bir cins çam, (bot.) Abies magnifica. red fire kırmızı ışık vererek yanan madde. red flag kızıl bayrak
11. isyan bayrağı
12. tehlike işareti. red gum bir çeşit dişeti iltihabı. red hat Katolik kardinal şapkası. red heat tav. red herring ilgiyi tehlikeli bir konudan başka yöne çekmek için öne sürülen mevzu. red lead sülüğen. redletter day büyük yortu günü
13. bir insanın hayatındaki en mühim gün. red light (trafikte) kırmızı ışık. redlight district fahişeler mahallesi. red man kızılderili. red osier sürgünleri sepet yapımında kullanılan bir söğüt, (bot.) Salix purpurea red pepper kırmızı biber. Red Sea Kızıldeniz. red shift (astr.) uzaklaşan bir cisim tayfının hrmızıya dönüşmesi. red tape kırtasiyecilik. in the red zarar etmiş, zimmet tarafında kırmızı rakamları olan. not worth a red cent beş para etmez, değersiz
14. hiç meteliği yok. see red son derece öfkelenmek, gözlerini kan bürümek, adam öIdürecek kadar kızmak. redness kırmızılık.
English—Turkish Dictionary (Anonymous)
red
kırmızı
(saç) kızıl
(cilt) pembe
komünist
kızıl