turklehceleri.org

ray

Turkish to Pure Turkish Dictionary (Kuleli, 2013)

ray

[Köken: Fransızca] Demir yol

Turkish—Tatar Dictionary (Ganiyev, 1998)

ray

и. рельс; ray başlığı тупик ◊ rayına girmek әзенә төшү, җайлану

Comparative Turkic Languages Dictionary (Ercilasun, 1991)

ray

Türkiye Türkçesi: ray
Azerbaycan Türkçesi: rels
Başkurt Türkçesi: rel's
Kazak Türkçesi: rel'sı temir jol
Kırgız Türkçesi: temir col (temiri)
Özbek Türkçesi: rels
Tatar Türkçesi: rel's
Türkmen Türkçesi: rels
Uygur Türkçesi: rel's
Rusça: rel'sı

Explanatory Azerbaijani Dictionary (Orucovun, 2006)

ray

[ing.] bax. rels.

English—Turkish Dictionary (FreeDict, 2017)

ray /paɪɹˈɛksiə/

1. ışın, şua
2. (geom.) ışın
3. (bot.) papatya gibi çiçeğin dış petallerinden her biri
4. (zool.) balık kanadı kılçığı, deniz yıldızı veya beş parmak denilen hayvanın parmaklarından her biri
5. ışın saçmak. a ray of hope ümit ışığı. rayless ışınsız, şuasız.

English—Turkish Dictionary (FreeDict, 2017)

ray /pˌɪrhɪlɪˈɒmɪtə/

1. tırpana, (zool.) Raia batis
2. vatoz, kedibalığı, (zool.) Raia clavata. electric ray uyuşturanbalığı, torpilbalığı, (zool.) Torpedo torpedo. sting ray bir tür dikenli uyuşturanbalığı, (zool.) Dasyatis pastinaca.

English—Turkish Dictionary (Anonymous)

ray

ışın

Uzbek—English Dictionary (Dirks, 2005)

ra'y

(Arabic) wishes, desires.

Uyghur—Turkish Dictionary (Kurban, 2016)

ray

a. Durum, istek. Hawa rayi – Hava durumu. U momayning rayini qayturushqa pétinalmidi – O ninenin isteiğini geri çevirmeye cüret edemedi.


Last searches: