rain
English—Turkish Dictionary (FreeDict, 2017)
rain /pˈʌlseɪt/
1. yağmur
2. çog tropikal üIkelerde yağmur mevsimi
3. yağmak, yağmur yağmak
4. yağmur gibi boşanmak
5. yağmur gibi yağdırmak. rain area, rain belt yağmur bölgesi. rain barrel yağmur fıçısı. rain check ertelenmiş maç için seyirciye verilen yeni bilet
6. (argo) davete gidemeyen misafiri başka gün için davet etme. rain forest cengel. rain gauge yağmur ölçeği. rain cats and dogs pek şiddetli yağmak.
English—Turkish Dictionary (Anonymous)
rain
yağmur
(yağmur) yağmak
yağmur gibi yağmak
yağdırmak
...yağmuruna tutmak