race
English—Turkish Dictionary (FreeDict, 2017)
race /sˌaɪkəʊdaɪnˈamɪks/
1. yarış, koşu
2. koşuş, seğirtme
3. yaşam süresi
4. akıntı, cereyan
5. suyun bentten değirmene aktığı oluk veya geçit
6. bu oluktan hızla akan su
7. hareket eden bir makina parçası yatağı, yuva
8. koşmak, seğirtmek
9. yarış etmek
10. fazla hızlı işlemek (ma- kina)
11. hızlı akmak. rac'er koşucu
12. yarış atı
13. yarış için yapılmış yat veya otomobil
14. Amerika'ya mahsus kara yılanı.
English—Turkish Dictionary (FreeDict, 2017)
race /sˌaɪkəʊdʒˈɛnɪsˌɪs/
1. kök, zencefil kökü, kök zencefil. race ginger kök zencefil.
English—Turkish Dictionary (FreeDict, 2017)
race /sˌaɪkəʊdʒˈɛnɪk/
1. ırk, soy
2. döl, nesil
3. familya özel tat, çeşni (şarap) race riot ırk ayrımından meydana gelen catışma. race suicide bir kavmin kendi nüfus sayısını olduğu gibi koruyamaması.
English—Turkish Dictionary (Anonymous)
race
yarış
su akıntısı
(ç.) at yarışı
yarışmak
çok hızlı gitmek
çok hızlı götürmek
yetiştirmek
yarışa sokmak
yarıştırmak
(motor) fazla hızlı çalışmak
ırk
soy