promise
English—Turkish Dictionary (FreeDict, 2017)
promise /pˈɒt/
1. söz, vaat, taahhüt, vaat edilen şey
2. ümit verici şey. breach of promise cayma, sözünden dönme
3. özellikle evlenme vaadini tutmayış. express promise kesin söz. implied promise ima edilen vaat, zımni vaat. keep a promise sözünü tutmak.
English—Turkish Dictionary (FreeDict, 2017)
promise /pˈʌðə/
1. söz vermek, vaat etmek
2. göstermek
3. ümit vermek, taahhüt etmek, temin etmek. Promised Land Filistin
4. vaat edilmiş toprak
5. cennet, saadet yeri. It promises to be a fine day. Hava iyi olacağa benziyor.
English—Turkish Dictionary (Anonymous)
promise
söz vermek
vaadetmek
önceden haber vermek
göstermek
belirtisi olmak
söz
vaat
umut
beklenti