turklehceleri.org

prime

English—Turkish Dictionary (FreeDict, 2017)

prime /pˈɒnd/

1. kullanıma hazırlamak
2. top veya tüfeğe ağızotu koymak
3. (boya) astar vurmak
4. talimat vermek, ne söyleyeceğini öğretmek (şahit)
5. içki içirip sarhoş etmek. prime the pump tulumbanın silindirine su döküp işlemeye hazırlamak
6. ticareti hızlandırmak için para sarfetmek (devletçe)

English—Turkish Dictionary (FreeDict, 2017)

prime /pˈɒndə/

1. hayatın olgunluk devri
2. bir şeyin en mükemmel olduğu devir
3. başlangıç
4. seçkin şey
5. (mat.) asal sayı
6. dakika için kullanılan (') işareti. the prime of life hayatın en dinç ve güzel devresi.

English—Turkish Dictionary (FreeDict, 2017)

prime /pˈɒndəɹəs/

1. baş
2. birinci
3. ilk
4. asıl, asli
5. (mat.) asal (sayı) prime cost asıl fiyat, maliyet. prime meridian baş meridyen. prime minister başbakan. prime mover ana kuvvet. prime number asal sayı.

English—Turkish Dictionary (Anonymous)

prime

ilk
baş
başlıca
en önemli
en kaliteli
en iyi


Last searches: