plane
English—Turkish Dictionary (FreeDict, 2017)
plane /pˈɛski/
1. (geom.) düzlem, müstevi
2. düzey
3. safha, derece
4. tayyare, uçak. inclined plane (geom.) eğik düzlem on the same plane aynı düzeyde, müsavi, aynı derecede.
English—Turkish Dictionary (FreeDict, 2017)
plane /pˈeɪsəʊ/
1. plane tree çınar, (bot.) Platanus.
English—Turkish Dictionary (FreeDict, 2017)
plane /pˈɛsəɹi/
1. rende, marangoz rendesi, planya
2. bir çeşit mala
3. düzeltmek, rendelemek
4. üstünu temizlemek
5. (den.) suyun yüzünde uçar gibi gitmek.
English—Turkish Dictionary (FreeDict, 2017)
plane /pˈɛsɪmˌɪzəm/
1. tamamıyle düz, dümdüz
2. mustevi, düzlem
3. yassı. plane angle (geom.) düzlem açı, basit açı. plane figure (geom.) düzlem şekil. plane geometry düzlem geometri plane table plançete.
English—Turkish Dictionary (Anonymous)
plane
uçak
planya
rende
düzlem
seviye
düzey
çınar
rendelemek
düz
dümdüz