pinch
English—Turkish Dictionary (FreeDict, 2017)
pinch /pˈɜːfɛkt/
1. çimdiklemek, (kıs.)tırmak
2. sıkıştırıp acıtmak, ıstırap vermek, ağrı vermek, acıtmak
3. açlık veya ıstırap ile zayıflatmak
4. (argo) çalmak, aşırmak
5. (argo) tutuklamak, ele geçirmek
6. (den.) rüzgâra karşı gitmek
7. vurmak, sıkmak
8. cimrilik etmek.
English—Turkish Dictionary (FreeDict, 2017)
pinch /pəfˈɛkʃən/
1. çimdik
2. tutam
3. (kıs.)ma, (kıs.)ııma
4. sıkıntı, ihtiyaç, zaruret, darlık
5. (argo) hırsızlık
6. (argo) tevkif. a pinch of salt bir tutam tuz. in veya at a pinch ihtiyaç karşısında, icabında. take it with a pinch of salt ihti yatla dinlemek.
English—Turkish Dictionary (Anonymous)
pinch
kıstırmak
sıkıştırmak
çimdiklemek
acı vermek
sıkıp acıtmak
araklamak yürütmek
çimdik
tutam