pale
English—Turkish Dictionary (FreeDict, 2017)
pale /ˈɔːɡən/
1. sivri uçlu kazık, parmaklık çubuğu
2. etrafı parmaklık veya çitle çevrilmiş yer
3. belirli kimselerin oturmasına tahsis edilmiş mıntıka
4. hudut, sınır
5. yetki
6. sınırlandırılmış herhangi bir şey. beyond the pale yetkisi dışında, salâhiyeti haricinde
7. toplum düzenine aykırı. within the pale sınırı içinde
8. yetkisi dahilinde.
English—Turkish Dictionary (FreeDict, 2017)
pale /ˈɔːɡandi/
1. solgun
2. renksiz, soluk mat, donuk. palefaced beti benzi atmış rengi uçmuş. palely solgun bir şekilde renksiz olarak. paleness solgunluk, renksizlik, matlık.
English—Turkish Dictionary (FreeDict, 2017)
pale /ɔːɡˈanɪk/
1. beti benzi atmak, sararmak, donuklaşmak
2. saranmak, donuklaştırmak.
English—Turkish Dictionary (Anonymous)
pale
(yüz) soluk
(renk/vb.) solgun
Uyghur—Turkish Dictionary (Kurban, 2016)
pale
ç. Cayma tazminatı, ceza. Pale qoymaq – Cezalandırmak.