pace
English—Turkish Dictionary (FreeDict, 2017)
pace /ɒpətjˈuːnɪzəm/
1. yürümek, gezinmek
2. rahvan gitmek (at)
3. ağır ve düzenli adımlarla yürümek
4. adımlayarak ölçmek
5. belirli bir düzene sokmak
6. spot koşu süratini tayin etmek. peced rahvan yürüyüşlü
7. adımlayarak ölçülmüş
8. örnek olan kimsenin yardımı ile yapılmış.
English—Turkish Dictionary (FreeDict, 2017)
pace /əpˈəʊnənt/
1. adım, hatve
2. bir a dımda katedilen mesafe
3. gidiş, yürüyüş
4. rahvan yürüyüş
5. yürüyüş sürati. keep pace with ayak uydurmak. put one through his paces bir kimsenin kabiliyetini denemek. set the için pace yarış veya yürüyüşte sürati tayin etmek, örnek olmak.
English—Turkish Dictionary (FreeDict, 2017)
pace /ɒpətjˈuːn/
1. (edat), (Lat.) izniyle (karşı fikirde olan bir kimseyi ima ederek)
English—Turkish Dictionary (Anonymous)
pace
adım
yürüyüş
sürat
hız
ağır ya da düzgün adımlarla yürümek
adımla ölçmek
adımlamak
koşu ya da yürüyüş hızını belirlemek