oğuramak
Karachay-Balkar—Turkish Dictionary (Nevruz, 1991)
oğuramak
hoşlanmak, benimsemek, tasvib etmek. Biz etgen onovnu bek oğuramağança körünedi: bizim verdiğimiz kararı tasvib etmemiş gibi görünüyor, kesine buyurulğan işni çırt oğuramadı: kendisine buyurulan işi hiç benimsemedi, Soslan bek oğuramay söleşdi: Soslan pek hoşlanmadan konuştu, oğuramağan karav: olumsuz bakış, Tavkan oğuramağan köz bıla karaydı: Tavkan olumsuz bakıyor.