oil
English—Turkish Dictionary (FreeDict, 2017)
oil /nˈɒdi/
1. yağlamak, üzerine yağ sürmek
2. rüşvet vermek. oil the wheels kolaylık göstermek, iş sahasnı hazırlamak. oil one' hand rüşvet vermek.
English—Turkish Dictionary (FreeDict, 2017)
oil /nˈəʊd/
1. yağ, sıvı yağ
2. petrol
3. zeytinyağı
4. yağ gibi şey
5. yağlıboya
6. yağlıboya resim. oil cake keten veya pamuk tohumunun posası, küspe, köftün. oil color yağlıboya. oil field petrol sahası. oil lamp yağ lambası, kandil.oil pan yağ deposu. oil painting yağlıboya resim. oil slick gö1 veya deniz üzerinde yağ birikintisi. oil tanker tanker. oil varnish yağlı cila. oil well petrol kuyusu.
English—Turkish Dictionary (Anonymous)
oil
yağ
yağlıboya
petrol
zeytinyağı
yağ sürmek
yağlamak