object
English—Turkish Dictionary (FreeDict, 2017)
object /nɛstˈɔːɹiən/
1. itiraz etmek, uygun görmemek, razı olmamak
2. karşı gelmek
3. itiraz olarak ileri sürmek.
English—Turkish Dictionary (FreeDict, 2017)
object /nˈɛstə/
1. şey, madde, görülür veya dokunulur şey, nesne, obje
2. hedef, nişan, amaç
3. (gram.) nesne. object at issue (huk.) anlaşmazlık konusu
4. iddia olunan şey. object glass bir mikroskop veya teleskopun hedefe yakın olan merceği veya mercekleri, objektif. object lesson ibret. direct object nesne. indirect object tümleç, ikinci nesne. Money is no object. İş parada değil. objectless gayesiz, amaçsız.
English—Turkish Dictionary (Anonymous)
object
nesne
şey
madde
obje
amaç
mevzu
konu
nesne
karşı çıkmak
itiraz etmek