nohta
Karachay-Balkar—Turkish Dictionary (Nevruz, 1991)
nohta
1. nokta (gram.). 2. yular. Kadav ~: kenetli yular, kilitli yular, ~ bav: yular sapı, muştuluk (mec.), ~ bavumu berseñ, saña bir zat aytırıkma: muştuluğumu verirsen, sana bir şey söyliyeceğim, ~ bavumu hazırla: mükâfatımı hazırla, ~ bav beriv: mükâfat verme, armağan verme, ~ bavluk: hediyelik, armağanlık (şey).