miss
Explanatory Azerbaijani Dictionary (Orucovun, 2006)
miss
[ing. miss] İngiltərə və Amerikada ərə getməmiş qadın (adətən ad və ya familiyanın əvvəlində işlədilir). Miss Hannanın bütün ümidləri kəsilirsə də, təslim olmamağı qərara alır. M.S.Ordubadi.
English—Turkish Dictionary (FreeDict, 2017)
miss /mɛɹˈɪdiən/
1. vuramamak, vurmamak, isabet ettirememek veya etmemek
2. bulamamak, kaçırmak, yanlışlıkla atlamak, ele geçirememek
3. özlemek, yokluğunu hissetmek, aramak. miss fire ateş almamak. miss out atlamak, görmemek
4. gidememek, kaçırmak. miss the point meseleyi kavramamak. He just missed being run over ezilmekten zor kurtuldu.
English—Turkish Dictionary (FreeDict, 2017)
miss /mˈɛɹɪdɪˌɒnəl/
1. nişanı vuramayış, isabet ettire meyiş
2. başarısızlık. A miss is as good as a mile Fırsatı kaçırdlktan sonra, iyi mi, kötü mü olduğu farketmez.
English—Turkish Dictionary (FreeDict, 2017)
miss /məɹˈaŋ/
1. (k. dili) genç kız
2. b.h. Matmazel, Bayan (soyadından evvel gelir)
English—Turkish Dictionary (Anonymous)
miss
vuramamak
ıskalamak
kaçırmak
yetişememek
özlemek
yokluğunu keşfetmek
olmadığının farkına varmak
vuramama
ıskalama
ıska
hanımefendi
bayan
(evlenmemiş bayanlara hitap ederken) Bayan