turklehceleri.org

look

English—Turkish Dictionary (FreeDict, 2017)

look /lˈɛksɪkən/

1. bakmak, nazar etmek, dikkatle bakmak, görmek
2. düşünmek, mütalaa etmek
3. gözetmek
4. yönelmiş olmak
5. görünmek, gözükmek, benzemek
6. bakış, nazar, bakma
7. görünüş, ifade
8. yüz ifadesi. look about etrafına bakmak, dört yanını gözlemek veya kollamak. look after bakmak, gözetmek. look ahead ileriye bakmak, istikbale bakmak. look alive acele etmek. look around bütün ihtimalleri incelemek veya üzerinde düşünmek. look back hatırlamak. Look before you leap Düşüncesizce iş görmeyin. look daggers bakışıyle tehdit etmek. look down on (birini) hor görmek. look for aramak, beklemek. look forward to beklemek, ummak. Look here! Bana (bak.)! look in on (kıs.)a bir ziyaret yapmak. look into araştırmak, soruşturmak, incelemek. Look lively! Acele et! Çabuk ol! look on bakıp durmak, seyretmek
9. başkası ile aynı kitaptan okumak. look one in the face utanmayarak veya cesaretle birinin yüzüne bakmak. look out sakınmak
10. gözetmek. look out for dikkat etmek. look over incelemek, muayene etmek, göz gezdirmek, yoklamak. look sharp dikkat etmek. look the other way görmezlikten gelmek. Look to your manners Davranışlarına dikkat et! Kendine gel. look up gözleri yukarı dikmek
11. aramak
12. ziyaret etmek, yoklamak
13. iyileşmek, düzelmek. look up to hürmeti olmak, hürmet etmek
14. güvenmek, itimat etmek. good looks gü zellik. He looked me through and through Beni iyice inceledi. Beni süzdü. Things look bad for you işiniz kötüdür. Yandınız. looking glass ayna.

English—Turkish Dictionary (Anonymous)

look

bakmak
görünmek
(like ile) benzemek
okşamak
göstermek
dikkat etmek
görmek
bakmak
bakış
yüz anlatımı
yüz ifadesi
görüntü
görünüş

Kyrgyz—Turkish Dictionary

look

a. dn. levhimahfûz.


Last searches: