local
English—Turkish Dictionary (FreeDict, 2017)
local /lədʒˈɪtɪmˌɪst/
1. mevzii, mevkii, mahalli, yöresel
2. belirli bir yere ait
3. (mec.) dar, sınırlı
4. her istasyonda duran tren
5. banliyö treni
6. gazetede mahalli haber. local authority (huk.) mahallin en yüksek sivil makamı, mahalli idare. local color sanatta ve edebiyatta işlenilen yöresel özellikler. local government mahalli idare. local option bir şehir veya bölge ahalisinin kendi yerlerinde içki yasağı olup olmamasına karar verme hakkı. locally mevzii olarak, mahalli olarak.
English—Turkish Dictionary (Anonymous)
local
yerel
yöresel
lokal
(İİ) semt birahanesi
lokal
Last searches:
- Niyaz,
- apparently,
- sayrimaq,
- ayrıştırmak,
- Musibet,
- appear,
- wallow,
- aysar,
- şırıldamaq,
- appearance,
- Yo'l-yo'riq,
- ayshishrat,
- Nisan,
- grup,
- paramparça,
- apperception,
- Sabi,
- Gözür,
- ayta,
- bashlamchi,
- telpek,
- local