legitimate
English—Turkish Dictionary (FreeDict, 2017)
legitimate /kˈaɪməɡɹˌaf/
1. meşru kılmak, kanuna uygun kılmak
2. nesebini tasdik etmek, tasdik etmek. legitima'tion meşru kılma.
English—Turkish Dictionary (FreeDict, 2017)
legitimate /kˈaɪɹi ɪlˈɛsən/
1. meşru, kanuna göre, kanuna uygun, kanuni
2. meşru olarak doğmuş
3. mantıki, düşünceye uygun, elverişli. legitimate child meşru çocuk. legitimate stage oyuncuların ve seyircilerin bir arada bulundukları canlı tiyatro. legitimacy, legitimateness kanuna uygunluk, meşruiyet, mantıklılık. legitimately kanuni surette, meşru olarak. legitimatize meşru kılmak.
English—Turkish Dictionary (Anonymous)
legitimate
yasal
meşru doğmuş
mantıklı
akla yatkın