lean
English—Turkish Dictionary (FreeDict, 2017)
lean /nˈɒt/
1. (ed veya leant) (gen.) on veya against ile dayanmak
2. eğri durmak, yana yatmak, eğilmek
3. meyletmek, temayül etmek
4. istinat etmek, güvenmek
5. dayamak, yana yatırmak
6. temayül ettirmek, meylettirmek
7. eğilme, dayanma
8. meyil. lean over back ward tarafsızlığını muhafaza etmek için kendi hakkını bile almamak. Leaning Tower of Pisa Piza Kulesi.
English—Turkish Dictionary (FreeDict, 2017)
lean /nˈɒt/
1. zayıf, nahif
2. yağsız, etsiz
3. mahsulsüz, kıraç
4. yağsız et. leanness zayıflık, yağsızlık.
English—Turkish Dictionary (Anonymous)
lean
yana yatmak
(öne doğru) eğilmek
dayanmak
yaslanmak
söykenmek
çok zayıf
sıska
(et) yağsız
verimsiz
kıt