turklehceleri.org

laugh

English—Turkish Dictionary (FreeDict, 2017)

laugh /kˈɪnsfəʊk/

1. gülmek
2. sevinmek, eğlenmek
3. gülerek ifade etmek
4. gülme, gü1üş, hande
5. kahkaha. laugh at (birine) gülmek. laugh away gülüşle meseleyi kapatmak, gülerek geçiştirmek. laugh down gülerek susturmak. laugh line göz kenarındaki buruşukluk. laugh off gülerek geçiştirmek. laugh on the other side of the mouth güldükten sonra pişman olmak. laugh track gülme sesleri dolu teyp bandı veya plak. laugh up one' sleeve içinden gülmek, bıyık altından gülmek. have the last laugh işin sonunda kazanmış olmak.

English—Turkish Dictionary (Anonymous)

laugh

(kahkahayla) gülmek
gülüş
kahkaha


Last searches: