kıyın
Kyrgyz—Turkish Dictionary
kıyın
1. güç (zor); kıyın iş: güç, müşkül iş; kıyın col: zor yol; kıyın abal: zor vaziyet; kıyın-kıstoo bk. kıstoo; kıyın kısım bk. kısım; 2. usta, cesûr, kuvvetli, kıyın cigit: usta çevik delikanlı, cesûr yiğit; kıyın moldo: büyük hoca; 3. pek; pakta abıdan kıyın çıktı: pamuk gayet iyi yetişti, mahsûl verdi.
Karachay-Balkar—Turkish Dictionary (Nevruz, 1991)
kıyın
zor, güç, zahmetli, meşakkatli; emek, gayret; kazanç; ters, zıt, uyumsuz, geçimsiz; ağır. ~ iş: zor iş, ~ kış: zahmetli kış, ~ keçe: zahmetli gece, bek ~ bir işge başlağanbız: çok güç bir işe başladık, colnu ~ı boşaldı: yolun meşakkatli (bölümü) bitti; kol ~ım bıla caşayma: el emeğimle yaşıyorum, bu işni ~ı köb, hayırı azdı: bu işin emeği çok, faydası azdır, ~ıma caradı: emeğime değdi; ~ adam: geçimsiz adam, ~ hali: zıt karakter, ~ adam bıla işlegen bek ~dı: uyumsuz insanla çalışmak çok zordur; halal ~; helal kazanç, haram ~: haram kazanç; Soslan ~ avruydu: Soslan ağır hasta, işni ~nı artdadı: işin ağırı arkada; ~ıñ kirmegen cerden hak izleme: emeğin geçmeyen yerden hak arama (d), ~ı bizde, kıyması sızde: emeği bizde kazancı sizde (d), kerti nöger ~ künde belgili boladı: gerçek dost zor günde belli olur (as), ~ıñı it aşasın sırtıñı bit aşasın: emeğini it yesin, sırtını bit yesin (as).
Last searches:
- akın,
- conversely,
- ırın,
- waswas,
- yurist,
- sülmüremek,
- aggressive,
- çırpılmak,
- conformity,
- bezmen,
- nankör,
- ozar,
- ıştan,
- siqilganlik,
- happy,
- üyütmek,
- conformist,
- urnamak,
- Kurtka,
- tarawa,
- küküy,
- kıyın