kırk
Turkish—Tatar Dictionary (Ganiyev, 1998)
kırk
сан. кырык ◊ kırk evin kedisi биләмче, өйдән-өйгә йөрүче; kırk yıl бик озак вакыт
Comparative Turkic Languages Dictionary (Ercilasun, 1991)
kırk
Türkiye Türkçesi: kırk
Azerbaycan Türkçesi: gırŋ
Başkurt Türkçesi: kırk
Kazak Türkçesi: kırık
Kırgız Türkçesi: kırk
Özbek Türkçesi: kırk
Tatar Türkçesi: kırık
Türkmen Türkçesi: kırk
Uygur Türkçesi: kırık
Rusça: sorok
Kyrgyz—Turkish Dictionary
kırk
ι, 1. dört on: kırk; 2. çocuk doğurduktan sonra geçen kırk gün; kırk köynök: es. (annenin çocuğuna doğduktan kırk gün geçtikten sonra giydirdiği) gömlek; kırk çelpek: es. kırk yufka (bunlar çocuğa «kırk köynök» giydirilen günde loğusanın evinde pişirilir ve kırk çocuğa dağıtılır); 3. kırk çilten, bk. çilten.
Kyrgyz—Turkish Dictionary
kırk-
ιι, kırpmak; kesip almak; koy kırk-: koyun kırpmak; çıbık kırk-, bk. çıbık.
Karachay-Balkar—Turkish Dictionary (Nevruz, 1991)
kırk
kırk. ~ künnü kara kiydi: kırk gün yas tuttu, ~ kişi bir canına, kıyık kişi bir canına: kırk kişi bir tarafa, aksi kişi bir tarafa (as).
Index of Diwan Lughat al-Turk (TDK)
kırk
sayıda kırk,I, 349;II, 331