küç
Kyrgyz—Turkish Dictionary
küç
1. kuvvet, güç, kudret, güçlü kuvvetli; küçkö kel- yahut küç al-: kuvvetlenmek; ayaz kırçıldap küçünö keldi: soğuk çatırdadı ve kuvvetlendi; boroon dağı küç aldı: tipi daha ziyade şiddetlendi; buludun küçünö salıp: para kuvvetine güvenerek, para kuvvetinden istifade ederek; küç keltir- yahut küç kıl-: zulmetmek, tazyik etmek; manap katın olsada bizge keltirgen, çığım çıksa da, bizge küç keltirgen: manap evlense de, para harcamıya muhtaç olsa da, bizi sıkıştırıyor (soyuyor) du; sen mağa küç kılba;: sen bana zorbalık etme; beni zorlama; kara küçkö: 1) boşuna; 2) yalandan, calî olarak; kara küçkö katuu katkırıp küldü: yalandan ve kahkaha ile güldü; kara küçkö bışañ-başañ ıyladı; yalandan ağladı; küç at: iş atı; küç unaa: iş hayvanı; 2. tar. bir hizmet mukabilinde eğreti alınan iş hayvanı; bir künü apiyimin ottoşup bermek bolup, küçün mindim: haşhaş tarlasındaki zararlı otları ayıklamak mukabilinde binmek için onun atını almıştım; bir attın küçük alıp bereyin: kullanmak için kira ile sana bir at bulayım; şaarğa barıp keleyin, atıñın küçün bere tur.: şehre varıp geleyim, atını bana iğreti olarak ver.: küç akısı: binek hayvan kirası, ücreti.
Karachay-Balkar—Turkish Dictionary (Nevruz, 1991)
küç
güç, kuvvet. Kara ~: kara kuvvet, suvnu költürgen ~ü: suyun kaldırma gücü, eski ~üm kalmağandı: eski gücüm kalmadı, ~ alıv: güç alma, ~ün ayamay işledi: gücünü sakınmadan çalıştı, ~ cetmezlik: güç yetişmeyecek, ~ü ketgen adam: gücü kalmayan adam, ~ge töre cok (d): kuvvet kanun dinlemez.
Index of Diwan Lughat al-Turk (TDK)
küç
kuvvet, zor, güç; zulüm· I, 81, 167, 183, 237, 359, 381, 397;II, 13, 18, 103, 137, 138, 195, 289, 334, 335; III, 120, 239, 282, 288,412
susam, künçü, III, 121