kölekke

Karachay-Balkar—Turkish Dictionary (Nevruz, 1991)

kölekke

gölge. Terek ~de olturadıla: ağaç gölgesinde oturuyorlar, kesi ~sinden ürkgen: kendi gölgesinden ürken, çekingen, birevnü ~sinde caşağan: başkasının gölgesinde yaşayan, başkasının himayesinde yaşayan, üynü ~ canı: evin gölge tarafı.

Last searches:

• kərkəs,
• grudge,
• büremek,
• Ýeňişli,
• kağızçılıq,
• teşekkül,
• bırakışmak,
• mürəxxəs,
• yulak,
• cite,
• sığınaq,
• xayr,
• distinguished,
• tétim,
• Hayır,
• TOPRAK,
• tayga,
• syk,
• hülle,
• güçlemek,
• şoför,
• kölekke