kursak
Turkish—Tatar Dictionary (Ganiyev, 1998)
kursak
и. 1) бүксә; 2) ашказаны
Comparative Turkic Languages Dictionary (Ercilasun, 1991)
kursak
Türkiye Türkçesi: kursak
Azerbaycan Türkçesi: gursag
Başkurt Türkçesi: is korhak karın
Kazak Türkçesi: kursak karın
Kırgız Türkçesi: kursak karın
Özbek Türkçesi: kursàk kàrin
Tatar Türkçesi: iç korsak karın
Türkmen Türkçesi: garın
Uygur Türkçesi: kosak
Rusça: brüⱨo
Kyrgyz—Turkish Dictionary
kursak
karın, kursak, iç; kursağı çığa toydu karnı şişinceye kadar doydu; catar kursak carmadan aylansın ats.: yatacak ( uyumaya hazırlanan ) karın kavutu bile hakketmez; atasınan kursakta kalğan: babası ölürken annesinin karnında idi; kursak açır- : acıktırmak (acıkmaya zorlamak) ; kalıñ kursak : şişman karınlı; kara kursak: 1) coro toplantısında tufeylî ( bk. coro 1) ; coro azasından olmadığı halde, coro toplantısına boza içmek için gelen kimse; kara kursaktı coroğo colotpo: tufeylîleri coro’ya yaklaştırma; 2) kışlıktan yaylaya (bk. cayloo ) kımız içmek için gelen adam; kursaktan urğan, bk. ur- ııı, 2.
Last searches:
- añgır,
- Kusmak,
- börö,
- Ahat,
- sımaç,
- merchandise,
- pörsümek,
- naviqasiya,
- Dasturxon,
- kep-,
- çürük,
- orunbasar,
- zanaatkar,
- Ayol,
- quvonmoq,
- confession,
- arabaglanyşykly,
- avrash,
- reinforcement,
- Koy-,
- ftorli,
- kursak