kum
Turkish—Tatar Dictionary (Ganiyev, 1998)
kum
и. ком; kum çölleri ком чүлләре
Comparative Turkic Languages Dictionary (Ercilasun, 1991)
kum
Türkiye Türkçesi: kum
Azerbaycan Türkçesi: gum
Başkurt Türkçesi: kom
Kazak Türkçesi: kum
Kırgız Türkçesi: kum
Özbek Türkçesi: kum
Tatar Türkçesi: kom
Türkmen Türkçesi: çǟğe
Uygur Türkçesi: kum
Rusça: pesók
Kyrgyz—Turkish Dictionary
kum
1. kum; kulağına kum kuyğanday: “kulağına kum dökmüş gibi” : umurunda değil, asla aldırış etmiyor; 2. posa, çöküntü (mes, semaverin içinde) .
Karachay-Balkar—Turkish Dictionary (Nevruz, 1991)
kum
kum. ~ bürtükle: kum taneleri, ~ cer: kumlu arazi, ~ kağıt: zımpara kâğıdı, ~ bıla urmak: kumla oğmak (bakır kapları kalaylamadan önce kumla oğmak anlamında kullanılır), ~ tüz: çöl, colğa ~ kuyadıla: yola kum döküyorlar.
Index of Diwan Lughat al-Turk (TDK)
kum
kum, I, 197, 222, 268, 338, 457, 484;II, 80, 212
dalga, su dalgası·III, 137