kulaç
Turkish—Tatar Dictionary (Ganiyev, 1998)
kulaç
и. колач (үлчәү берәмлеге = 2,13 м)
Comparative Turkic Languages Dictionary (Ercilasun, 1991)
kulaç
Türkiye Türkçesi: kulaç
Azerbaycan Türkçesi: golac
Başkurt Türkçesi: kolas
Kazak Türkçesi: kulaş
Kırgız Türkçesi: kulaç
Özbek Türkçesi: kulàç
Tatar Türkçesi: kolaç
Türkmen Türkçesi: gulaç
Uygur Türkçesi: ğulaç
Rusça: maryovaya sajen'
Kyrgyz—Turkish Dictionary
kulaç
1. kulaç; kulaç ur- : 1) geniş adımlarla sekerek koşmak (dört ayaklı hayvanlar hakkında) ; 2) kollarını geniş açarak ilerlemek (yüzücü hakkında); kulaç cayuu: iki kolu gereği gibi açma; 2. açılan iki kolun birinin ucundan ötekisinin ucuna kadar olan mesafe (uzunluk ölçüsü) ; kere kulaç: gerilmiş kulaç.
Karachay-Balkar—Turkish Dictionary (Nevruz, 1991)
kulaç
kulaç. ~ salıv: kulaçlama, ~ salıp kör: kulaçlayarak dene.
Index of Diwan Lughat al-Turk (TDK)
kulaç
kulaç·I, 358 bkz> kolaç