ken
English—Turkish Dictionary (FreeDict, 2017)
ken /dʒˈeɪl/
1. (-ned, -ning) (İskoç), bilmek, anlamak, tanımak, tefrik etmek
2. iskoç, (huk.) mirasçı olarak tamnmak
3. görüş sahası, bilgi alanı, görüş açısı. beyond one' ken akıl almaz. within my ken gözumün seçebildiği yerde
4. bildiklerim arasında.
English—Turkish Dictionary (Anonymous)
ken
bilgi alanı
görüş alanı
Kyrgyz—Turkish Dictionary
ken
a. 1.maden kuyusu, maden ocağı; kömür keni: kömür ocakları; 2. maden, maden ocağından çıkarılan cevher; paydaluu kender: faydalı madenler; cakşı-eli menen, cer-keni menen (ats.) iyi (insan) eli, halkı ile (meşhur olur), yer ise- madeni ile.
Index of Diwan Lughat al-Turk (TDK)
ken
dogu ülkelerinde her şehre verilen bir addır· I, 339 bkz> kend, kent