kelbet
Kyrgyz—Turkish Dictionary
kelbet
kılık, heyet; kelbeti kelişken; güzel, yakışıklı, endamlı; uul cakşısı-urmat, kelin cakşısı kelbet ats. oğulun iyisi saygılı, hürmetkar olanıdır; gelinin iyisi de endamlı olanıdır.
Karachay-Balkar—Turkish Dictionary (Nevruz, 1991)
kelbet
heybet, alım, cazibe, gösteriş. ~i arivdu: görünüşü güzel, ~ körseñ er sorma, gelev körseñ cer sorma (as.): heybeti görünce er sorma, otu görünce yer sorma.