turklehceleri.org

kee

Kyrgyz—Turkish Dictionary

kee

I: balam, munuñ kee bolur: çocuğum (iyi bak) uygunsuz iş yapıyorsun (korkarım, ki bir fenalık çıkmasın) ; keçeginin keesin çığardık: biz dünkünün acısını çıkardık; çığaramın keeñdi folk: ben sana gösteririm!


II, f. başkası; bazı; keesi, yahut keleri: bazısı; onlardan bazıları; kee bir okuçular: bazı talebeler; keesi işteyt, keesi iştebeyt: bazıları çalışıyor keyde: bazan, zaman– zaman; kee– keede: ara sıra.


Last searches: