katar
Turkish to Pure Turkish Dictionary (Kuleli, 2013)
katar
[Köken: Arapça] (Saf, sıra): Dizi, (Tren): Od arabası, Odlu
Turkish—Tatar Dictionary (Ganiyev, 1998)
katar
и. 1) состав, поезд; аskeri katar хәрби эшелон; 2) колонна, саф; тезем; kamyon katarı йөк машиналары колоннасы
Comparative Turkic Languages Dictionary (Ercilasun, 1991)
katar
Türkiye Türkçesi: katar
Azerbaycan Türkçesi: gatar
Başkurt Türkçesi: kolonna
Kazak Türkçesi: sap tizbek katar
Kırgız Türkçesi: sap katar
Özbek Türkçesi: katàr säf
Tatar Türkçesi: kolonna
Türkmen Türkçesi: kolonna sostav
Uygur Türkçesi: katar
Rusça: kolonna sostav
Explanatory Azerbaijani Dictionary (Orucovun, 2006)
katar
[yun.] tib. Hər hansı bir bədən üzvünün (məs.: boğazın, burnun, ciyərin, mədənin və s.) selikli qişasının iltihabı. ..Mədəsi katar olan şəxslər düşərgədə sağalır.. S.Vəliyev.
Kyrgyz—Turkish Dictionary
katar
ı, sıra, dizi; 10 uncu katar 4 ncü orun: onuncu sıra, 4 ncü yer; katar tart: sıraya dizilmek; partiya katarının çığarıldı: fırka katarından çıkarıldı; erkekter katarı: erkekler sırasında, erkeklerle bir sırada; katarı menen: götürü; katarı menen üç kün: arka- sıra üç gün; cok katarı: yok hesabı, yok denilebilir; bir katarı: onlardan bazıları, mühim bir kısmı; bir katar cerlerde: bazı yerlerde, bir çok yerlerde; … menen katar:.,, ile bir sırada; munu menen katar: bununla bir sırada; eki ooru katar keldi: arka arkaya iki hastalık geldi; katarınan: birden bire; katardan katarga turup: sıraya dizilerek; kulaktardı tap katarında coğotuu: “kulakları” (ağaları) bir içtimaî sınıf olmak üzere yok etme; ötmö katar bk. ötmö.
ıı: coldu katar = = coldu kata (bk. kat v).
ıııa., 1. korku, hatar, tehlike, muhatara; katar kıl-: korkmak; 2. mec. = = müçöl (halk inancına göre, hayvan devrî takviminde yıldönümünde hayat için tehlike vardır); kataarı keldi: yıldönümü geldi; bıyıl anın katarı ele, korkup cürdüm ele: buyıl onun hayatında yıldönümüdür, ben (onun için) korkuyordum.