karık
Turkish—Tatar Dictionary (Ganiyev, 1998)
karık
I и. (ак кардан) күз чагылу
karıkи. 1) канау; арык; 2) буразна
Kyrgyz—Turkish Dictionary
karık
ı= kark ı.
Kyrgyz—Turkish Dictionary
karık-
ıı, (gözler hakkında) kardan inikâs eden ışıktan kamaşmak ve ağırmak.
Karachay-Balkar—Turkish Dictionary (Nevruz, 1991)
karık
1.Tahta, bahçenin ekim yapılan birimlerinden her biri. ~lağa sohan salama: bahçe tahtalarına soğan dikiyorum; 2. Serseri, sürtük, orospu, fahişe. Atasını malın ~lağa aşattı: babasının malını fahişelere yedirdi.
hafifmeşrep kadın (nadir kullanılır).