karalğan
Karachay-Balkar—Turkish Dictionary (Nevruz, 1991)
karalğan
1.Kararan, kararmış, siyahlaşmış. 1. Kök ~dı cavarğa caravludu: gökyüzü kararmış yağacağa benziyor, ~ cerin arivlağız: kararan yerini temizleyiniz, suvda bir ~ körünedi: suda kararan bir şey görülüyor; 2. Bakılan, bakılmış, ihtimam edilmiş. . ~ mal karamından belgili: bakılmış hayvan görünüşünden belli olur, ~ közge hapçük tüşer (as.): sakındığın göze çöp batar.