kap
Turkish—Tatar Dictionary (Ganiyev, 1998)
kap
I и. 1) кап, савыт; kap kacak кухня (аш өе) савыт-сабасы; 2) тыш, тышча; kap geçirmek тышлау; yorgan kabı юрган тышы; 3) порция, аш төре; iki kap yemek ике порция ашамлык
kapII и. плащ
Pure Turkish to Turkish (Kuleli)
kap
1. Çuval
Comparative Turkic Languages Dictionary (Ercilasun, 1991)
kap
Türkiye Türkçesi: kap
Azerbaycan Türkçesi: gab
Başkurt Türkçesi: kap kapsık
Kazak Türkçesi: ıdıs savıt
Kırgız Türkçesi: iydiş
Özbek Türkçesi: idiş
Tatar Türkçesi: kap kapçık
Türkmen Türkçesi: gãp gãp-gãç
Uygur Türkçesi: kaça idiş
Rusça: sosud
Comparative Turkic Languages Dictionary (Ercilasun, 1991)
kap
Türkiye Türkçesi: kap
Azerbaycan Türkçesi: üz
Başkurt Türkçesi: tış tışlık
Kazak Türkçesi: mukaba kap
Kırgız Türkçesi: kap tış
Özbek Türkçesi: mukàvä
Tatar Türkçesi: tış tışlık
Türkmen Türkçesi: daş daşlık gãp
Uygur Türkçesi: kap
Rusça: futl'ar çeⱨol pokrışka
Explanatory Azerbaijani Dictionary (Orucovun, 2006)
kap
is. məh. Qarğıdalı, alma və b. meyvələrin yeyilməyən hissəsi, qalığı.
Kyrgyz—Turkish Dictionary
kap
I, 1. kap hecesiyle başlıyan sözlere takviye için katılır; kapkara: simsiyah; kap kaydağı: Allah bilsin neredeki, Allah bilsin nasılr; kap karañı: zifiri karanlık; kap kaçankı: çoktanki; çoktan geçen; 2. bazan kap hecesi başka türlü hecelerle başlıyan sözlerin önüne de katılır, bk. meselâ, kaporto.
II, f. esef, hayret, tekdir, tehdit ifade eden nidadır; kap seni: vay seni, ben sana gösteririm, nah sana, kap, ketkenin karaçı: baksana, aksi gibi gidivermiş; kap saa kılbasam: senin hakkından gelmezsem, ben, ben olmayayım. işte senin hakkından geliyorum; kap kap! : vay, vay! Allah mustahakkını versin!
III, 1. yanlarında iki tane kulağı olan geniş çuval (karş. zumbal) ; 2. kutu; zar; kın; kiteb kabı: kitap çantası; eyerdiñ kabı: eğer örtüsü; çaynek kap: çaydanlık torbası; kaşık kap: kaşık kesesi; piyala kap: fincan kesesi; tize kap: dizlik (kocakarıların kışın giydikleri diz örtüsü) ; cürögü ketti kabınan folk. : yüreği oynadı.
Kyrgyz—Turkish Dictionary
kap-
IV(girundifi kaap’tır) kapmak, elle yakalamak, ağza almak, dişlemek; it kaptı: köpek ısırdı.
Uyghur—Turkish Dictionary (Kurban, 2016)
kap
Taklidî ses. Kap etmek – Damlamak, sızmak.
Index of Diwan Lughat al-Turk (TDK)
kap
kap, tulum, çuval, dağarcık; zarf; anası karnında, çocuğun bulunduğu torba·I, 195, 268; II, 122,127, 128, 164,170, 189, 218, 229; III, 15, 16, 77, 81, 146, 174
egreti hısım· III, 146