kalıñ
Kyrgyz—Turkish Dictionary
kalıñ
I, 1. kalın, sık (mes. orman hakkında) ; kalıñ toko: sık orman; kalıñ el: gayet çok halk; kalıñ proletariat köpçülüğü: geniş emekçi kütlesi; 2. (karş. çoon 1) : (mes. kâğıt, kumaş, tahta hakkında) ; kalıñ kağaz: kalın kâğıt; kalıñ çapan: kalın, sık palto; kar kalıñ: kar çoktur; 3. derin; kalıñ boldu orubuz folk. hendeğimiz derin oldu.
II, es. mihir (alınan kız için verilen mal, para v. s. : ağırlık) : septüü kızdın kalıñı seksen cılkı, segiz töö ats. çeyizli kızın mihri seksen at ve sekiz deveden ibarettir; kalıñ (yahut kalıñmal) ce- : mihr almak.
Index of Diwan Lughat al-Turk (TDK)
kalıñ
öncül mihir olarak kadına verilen çeyiz· III, 371, 372