kabır
Kyrgyz—Turkish Dictionary
kabır
I, a. kabir, mezar.
II, r. kubur, tabanca kılıfı; mavzurun kabırınan suurup aldı: mavzerini kuburundan çekip çıkardı.
III: kabır kubur: ayak patırtısını taklittir.
Karachay-Balkar—Turkish Dictionary (Nevruz, 1991)
kabır
kabir, mezar. ~ kaña: mezar tahtası, kubur tahtası, ~taş: mezar taşı, ~ga salıv: mezara koyma, ~ kazıv: mezar kazma, atam ~ından kobup kelse da berlik tülme (d): babam mezarından kalkıp gelse de vermeyeceğim, ~ımı carma: mezarımı çatlatma, ~ı kıçırlık (d): mezarı çığlık atasıca, ~nı belgisi sıntaş (d): mezarın işareti mezartaşı.