turklehceleri.org

kabın

Karachay-Balkar—Turkish Dictionary (Nevruz, 1991)

kabın

1. Lokma, parça, bir ısırımlık. Eki ~: iki lokma, avzuma bir ~ salmay turama: ağzıma bir lokma koymadan duruyorum, aña ariv ayt da kabının kolundan al: ona güzel söyle de lokmasını elinden al (d), ~ıñıboşap koy: kalan yemeğini bitir, avzundan ~ın almak (d): ağzından lokmasını almak, kabar ~ı cokdu: yiyecek lokması yok, art ~: son lokma; 2. Ceza (etnografik anlamda). ~ña tüşüv: cezalanma, cezaya düşme, Soslan adetde bolmağan işni etip ~ña tüşdü: Soslan adetde olmayan şeyi yaparak ceza ödemeye mahkûm oldu.


Last searches: