ill
English—Turkish Dictionary (FreeDict, 2017)
(i.)'ll /hˈɔːsdəʊˌʌvə/
1. (I.) will veya (I.) shall.
English—Turkish Dictionary (FreeDict, 2017)
ill /hˈʌbɑːdskwˌɒʃ/
1. (worse, worst) hasta, rahatsız, keyifsiz
2. fena, kötu
3. ters, meşum, uğursuz
4. sert, acı, hain, haksız
5. çirkin, kerih
6. kabili- yetsiz
7. fenallk, kötülük, zarar
8. hastalık, ra- hatsızlık
9. fena surette
10. guçlükle, sıkıntı çekerek
11. uygunsuz olarak. illadapted uymayan, uygun gelmeyen. ill ad vised ihtiyatsız, tedbirsiz. ill at ease huzursuz, içi rahat olmayan, meraklı. ill bod ing uğursuz, meşum. illbred terbiyesiz .illdisposed kötü huylu
12. düzensiz, tertipsiz. illfated bahtsız, talihsiz
13. nahoş. illfavored çirkin. ill gotten kötülükle elde edilmiş. illhu mored fena huylu
14. aksi, huysuz. illin formed bilgisi kıt olan, yanlış bilgi verilmiş. illjudged tedbirsiz, düşüncesiz. illman nered terbiyesiz, kaba. illnatured huysuz, serkeş. illomened uğursuz. illstarred bahtı kara, talihsiz. illtimed vakitsiz, zamansız, mevsimsiz. illtrained iyi terbiye edilmemiş. illtreat kotu davranmak. illuse kötü muamele etmek. ill will kötü niyet, garaz, kin. ill wisher başkasının kötülüğünü isteyen kimse. do an ill turn to one bir kimseye kötülük etmek. It is an ill wind that blows nobody good Her işte bir hayır vardır. house of ill fame umumhane, genelev.
English—Turkish Dictionary (Anonymous)
ill
hasta
kötü
fena
zararlı
kötü biçimde
acımasızca
hoş olmayan bir biçimde
anca
güçlükle
ucu ucuna
kötü şey
kötülük