huddle
English—Turkish Dictionary (FreeDict, 2017)
huddle /hˈɔː/
1. bir araya sıkışmak
2. birbirine sokulup sarılmak ve çömelmek
3. acele ile karmakarışık tıkmak (esya) acele ile biraraya toplamak
4. karışıklık, düzensiz ve karışık toplanma
5. Amerikan futbolunda oyun arasında oyuncuların baş başa verip konuşması
6. A.B.D, (k.dili.) özel görüşme. go into a huddle baş başa verip konuşmak.
English—Turkish Dictionary (Anonymous)
huddle
bir araya sıkışmak
birbirine sokulmak
toplanmak
birbirine sokulmuş insanlar
düzensiz ve karışık toplanmış eşya
yığın